27 Şubat 2012 Pazartesi

Katina'nın elinde şişesi, Handan Abla'yla içmelerde

Ah Ah...
Cehenneme giden yol pork steaklerle döşeli canım.
Burada kafadan kontak ev arkadaşları ve daha farklı sebeplerden dolayı 2 kere taşındım. 3.sü de yolda.
Ama nur topu gibi bi stüdyom olacak, olaya bu açıdan bak maykıl.
Mesela dün gittiğim gezide insanların gezmekten çok fotoğraflarını çektirmekle bana tam 1 buçuk saate mal olmaları gözlerimi seğirtti, ellerimi titretti, tırnaklarımı yedirtti maykıl.
Ya da ev arkadaşımın iğrenç ötesi müzik zevki ve o british aksanı ve o rüküşlüğü.
Neyse. Kendisi kötü bir insan diil kanımca. Ama başımıza ne geliyosa bundan gelmiyo mu zaten maykıl?
Mesela maykıl, burası çok pahalı. Gezmeye param kalmayacak diye üzülürken aklıma çalışmak geldi.
Burda maykıl, allahın bulaşıkçısı saatine 30 lira para alıyor. Ben de alırım maykıl.
Tam 6 kere maykıl dedim. Ay, 7 oldu bak. <3 CTRL+F
Alnımın teri canım.

26 Şubat 2012 Pazar

bana mı dedin ne dedin niye dedin hı?

şükür ki sevgilim geldi pıtırcıklar
artık şen kahkahalar yankılanacak bu evin duvarlarında. yok yalan bu çünkü maç sesleri filan. ah ne yaptm ben sana da şöyle eli yüzü düzgün vivaldi dinleyen sevgili vermedin bana. ah canım merocici keşke benim olsan senle her gün tavla oynardım.
sonumuz nereye gidiyor maykıl.
yine de iyilik sağlık be hacım.

o diil de...yapmam gereken işleri smart phone'umdan kontrol ediyorum canım artık. ama sadece kontrol ediyorum.yapacak kadar smart değilim yok bende o g.t. öyle işte canım tanrım herkese smart phonelar nasip etsin. düşünüyorum da smart olamayan phone filan yazık canım içim burkuldu valla.

zeusun müstakbel gelininden sevgiler ederim
iyi yolculuklar

25 Şubat 2012 Cumartesi

maykıl dersem çık mayk dersem ister çık ister çıkma

ah maykıl ah.. günlerdir oradan oraya koşturuyorum, bir sandalye uzatıp nah şuraya otur azıcık da dinlen diyenim yok. ayol yorgun düştüm hergün bir yerlere gitmekten. bir de çalışacağımı hayal ediyorum da şu an, kabus yeminle. ben doğuştan tembelim, allah beni böyle yaratmış canım yapacak ne var ki. yine de en önemli işim olan okulla tüm ilişiğimi kesme görevimi tam olarak sonlandırabilmiş değilim. eh, bunun verdiği kederle de biraz boş boş otururum artık. ha bir de son zamanlarda gözdem olan tahinlimi yerim çayın yanında. tahinli demişken hepimiz oldukça kilo aldık zannımca. bir tek merocici git gide incelen beliyle göz dolduruyor. gerimiz oooh fasa fiso. yememek lazım yememek.
bu arada az önce mutfaktan salona (cocky pine'ın evinin salonu ve mutfağı canım, yanlış duymadın) doğru elimde bir fincan çayla yollanırken aldı beni bir gülme. ah canım dedim kendi kendime, sen kendine gel, sen kendine kendine gel, haddini bil, sen haddini haddini bil. sonra hemen toparlandım tabii. aklıma hemen bir  fikir geldi. bana en uygun, en güzel hayat planını yapana ödül olarak ben bizzat kendim olarak kendimi vereceğim. hayır, yanlış duydun canım.
bir de evlilik mevzu var tabi. keşke biri çıksa da şöyle zengince, hepinizle evleniyorum beşi bir arada hohhohhoh dese. gerçekten de hepimizle evlense. ya da hepimize bakmak koşuluyla birimizi aramızdan feda etsek. ben oyumu high honor noble'dan yana kullanıyorum. itirazı olan? yok mu? o halde oy birliğiyle kabul edilmiştir canım.
besos.

24 Şubat 2012 Cuma

Aksilikler silsilesi oldum Maykıl.

Kalbim kırıldı Handan Abla. Bi kere de benim dediğim olsun Handan Abla. Lütfen Handan Abla.

p.s. Fur Elise'in bizlere okul zilinden başka birşey ifade etmemesi. Ezik miyiz lan biz?

16 Şubat 2012 Perşembe

Maykılıma.

Şiir olsan
seni ezberlerdim sadece megan
Şarkı olsan
seni dinlerdim sadece megan
Roman olsan
Baştan sona, seni okurdum sadece megan
Fikir olsan
Seni taşırdım zihnimde sadece megan
Varsa yoksa megan, megan,megan! !

Sırf fox diye adın, fox tv izlerim her an
İnanır mısın megan
Sırf öylesin diye sende, oldum bende Amerikan
bil ki şunu, yalanım yoktur megan

sakın sanma ki,bu aşk bir yalan
tek gerçek duygumdur, bu aşk megan
nedir beni sağa sola savuran
o hasretinin acısıdır megan
en derin yerlerime birşeydir batan
anladım ki,o kalbinin okudur megan
kalbim dört nala,acıyla sana doğru koşan
yeni doğmuş ve sakat bir taydır megan
daha ne kadar bu kalbi acıtıcan
yeter ama öldüm, bittim artık megan
ey vücudum, eyy ruhum yan da yan
sevgin olmazsa yanıp kül olacak her şey megan
bak bu beyinden oluk oluk kandır akan
biraz daha olmazsan,kana bulanacak bu dünya megan
dedin ki bana ‘birkaç film kaldı çekilecek,biraz daha dayan’
ben ve ABD çökünceye kadar, bekleyecektir bu kalp megan
ama bil ki şunu, holivud piçleriyle görürsem seni eğer megan
bilirsin maçoyum biraz, temizler bu aşkı ancak kan
Türkiyeliyim ben…Türkiyeli,bil bunu, budur benim vatan
Sen aşkım,baharım, kadınım: ya olursun benim, yada toprağın megan

12 Şubat 2012 Pazar

şştt maykıl baksana bana kalbim atıyor dumtaka

bazen böyle bomboş tavana filan bakıyorum yalnız olmak ne zormuş canım diyorum ama güzel de. artık de leri da ları ayırmakla uğraşmak yerine her şeyi ayrı yaz ma ya ka r a r v  e   r    d     i     m              .

Ay böyle de zormuş.
bir de sıpraytla su aynı renktir.sıprayt hiç bişi susuzluk herşey filan
öperim balkabaklarım

11 Şubat 2012 Cumartesi

Kültürse kültür, ama hippi deme canım

Şu an kaldığım yer çok uzak her yere. Evet İstanbul şartları içinde çok uzakta değil ama Danmark için çok uzakta merkezden. Gittim hemen şikayette bulundum. Bu ne böyle dedim. Bana bunu yapmaya hakkınız yok dedim. Türk doğdum ben, hür doğdum hür yaşarım, bu nasıl discrimination dedim. Hop hop hoplattım ortalığı.

Dermişim.

Tabi ki de gidip tatlı tatlı konuştum. Burası getto ayol. Kadın adımı bi yerlere yazdı, bi form doldurdum. Adam dedi ki çok umutlanma. Ama ne mi oldu, bir hafta sonra pırrrr mail. Bana bir yer bulmuş o tatlı kadın. Gittim gördüm. Stüdyo daire bildiğiniz. Ama yurt gibi işte. Neyse. 1 ay sonra oraya taşıncam. Taşınmayı sevmiyorum. Ama yapıcam.

Burası 12 kişilik müstakil ev gibi bi yer. Biraz salaş ama salaşlığı hoşuma gidiyor. Garip bi şekilde içimdeki GSK'lı kendini gösterdi ve şu anda kalmakta olduğum shabby place'e ne kadar bağlandığımı anladım. İnanır mısınız 11 kişiyle salonu ve mutfağı paylaşıyorum. İkisi de baya büyük. Bu 11 kişinin 8i erkek. Bunlara rağmen mutfak sürekli temiz. Salon derli toplu. Şaka gibi. Adamlar her gün yemek pişiriyolar ama öyle makarnadır bilmem nedir diil, bildiğin yemek. Düşündüm de,  evet. Kültür önemli, nasıl yetiştirildiğin falan. Bunlara kimse aç pipini göster amcaya dememiş. Neyse.

Yine de taşıncam. Bu kararımdaki en büyük etken yeni taşıncağım yerde koridorda Chagall görmüş olmam. Gerçekten.

Neyse.

Elitlikten ölcem.

Yok ayol ne ölmesi. Dün bi partiye gittim. Tüm içkiler türk parasıyla 3 lira. Konsept bu. Rom mu, 3 lira. Viski mi, 3 lira. Her şey. Bir sürü çılgın erasmuslu.

Ama yine de,

Chagall canım.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Kültür şoku yaşadık Maykıl, kültür şoku.

Bugün petibör bisküviyi çaya batırıp yerken tavla oynuyor, vivaldi winter dinliyorduk canım. Bir zamanlar klasik müzik eşliğinde kabak yerkenki gibi. Ah kültür canım, bambaşka.

7 Şubat 2012 Salı

Adı Lazım Değil Baş Harfi Moi.

Biz bugün Çö'yle birlikteydik.
O kadar özlemişim, o kaddar özlemişim ki..
Bi yandan da sanki aradan hiç zaman geçmemiş, sanki ders yeni bitmiş de yukarıda bir yerde buluşmuşuz gibi bi hisse kapıldım. Hatta uzun süre o hisle hareket ettim. Sonradan farkına vardım başka bi şehirde olduğumuzun ve başka yerlerde yaşadığımızın ve araya uzun diyebileceğimiz bi zamanın girdiğinin gerçekliğine. AAAAH GERÇEKLİK Mİ? O da neymiş canım.. hayallerimizle iyi idik.

Neyse, uzun zamandır methini duyduğum ama bir türlü gitmediğim (daha doğrusu daha önce gittiğimi zannettiğim ve beni götüren arkadaşlar tarafından güzelce kandırıldığım/ kandırıldığımı düşündüğüm) ismini burada telaffuz edemeyeceğim şirin mi şirin kafeciğe Çö ile birlikte gitmek ayrı bi anı kattı buradaki hayatıma. Bundan sonra oraya uğradığım zaman, hmm biz buraya ilk kez beraber gelmiştik, diyebilirim, ama tabii bu benim ilkim o ayrı.. Kahvehane bakiriyim canım. İlklerimle hep gurur duyarım, daha sonra da hep de bir problem haline gelirler.

Neyse orada "biraz" hasret giderdikten sonra eve geçtik. Ben Çö'ye evin çok yakın olduğu yalanını söyleyerek biraz yürüttüm. Aslında gerçekten düz olan yoldan yürüseydik yakındı ama benim kısıtlı yol algım ve harita bilgimle her gün kullandığım yollara güvenimden ötürü bizi aldım  böyle burdaaaan buraaya kadar dolaşa dolaşa götürdüm. Biraz yorulduk tabii. Çö'nün kulakları da üşüdü.

Evde de kaldığımız yerden devam ederken zaten saatin geç olması ve Çögillerin meraklanmasıyla Çöcüğüm kısa süre sonra ayaklandı. Gitmeden önce de bana yeni aldığım dikiş makinesini kurdu, iplik geçirmeyi ve beyzik dikmeyi gösterdi. O kadar net anladım ki artık hayat boyu unutmam. kalp.

İşte bugünümüz böyle geçti. Benim dönemim bugün başladı. Çö'nün burada oluşu da sıradan başlayan 1 akademik günümü iyice şenlendirdi. Bi gün geberene kadar aynı yerlerde yaşayacağımız günlerin gelmesi dileğiyle..

Sevgiler

Mayk.